HÜRRİYET

24 Şubat 2013 Pazar

Kimsenin seni durdurmasına izin verme.

İNTİHARIN GENEL PROVASI
Yazan: DUŞAN KOVAÇEVİÇ
Çeviren: BİLGE EMİN
Yöneten: M.NURULLAH TUNCER
Dramaturgi: DOĞAN KORKMAZ
Koreografi: HANDAN ERGİYDİREN ÖZER
Müzik: NEDİM YILDIZ
Sahne Tasarımı: M.NURULLAH TUNCER
Işık Tasarımı: FATİH MEHMET HAROĞLU
Kostüm Tasarımı: NİHAL KAPLANGI
Efekt: ERSİN AŞAR
Süre: 105 DK. TEK PERDE
OYUNCULAR
BENNU YILDIRIMLARBORA SEÇKİNİBRAHİM CANSERHAT MUSTAFA KILIÇ
KONUSU
Her şeyini kaybetmiş olan mutsuz bir adam, Tuna köprüsüne gelerek intihar etmek ister. Adam tam atlamak üzereyken, birtakım insanlar tarafından durdurulur ve yeni bir hayata başlayacağı için sevinir. Yapacağı iş görüşmesiyle hayatı kurtulacak, bütün borçlarını ödeyecektir. Fakat bir süre sonra kendisine bir 'oyun' oynandığını anladığında, iş işten geçmiştir. Tekrar intihar etmek üzere köprüye gelir. İlk anda, `hayatta daha kötüsü ne olabilir'? diye düşünürken, akıl almaz olaylar yaşamış, bu kez ruhunu da kaybetmiştir.

Küçük prens'i ziyaret zamanı


Küçük Prens (Fransızca Le Petit Prince) Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry'nin en ünlü romanı. 1943'te yayımlanmıştır. Roman New York'ta bir otel odasında yazılmıştır. Kitapta Exupéry'nin çizimleri de bulunur.

Basit bir çocuk kitabı gibi görünen ama aslında yaşam, sevgi ve aşk hakkında derin anlamlar içeren KüçükPrens'te bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır. Sahra Çölü'ne düşen pilotun Küçük Prens'le karşılaşması ile başlayan kitapta Küçük Prens'in ağzından Saint-Exupéry, insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını vurgular.

Kitapta Küçük Prens'in yaşadığı asteroidi (B612) bulan bir Türk astronomdur. Hatta bu astronom asteroidi uluslararası bir kongrede anlatır ama fesli kafası ve doğulu giysilerinden dolayı kimse onu dinlemez, ama bir Türk diktatörün kıyafet devrimi yapıp herkesi Avrupalı gibi giyinmeye zorlamasından sonra aynı astronom bu defa modern kıyafetlerle kongreye katılır ve herkes ikna olur. Atatürk'ü bir diktatör olarak tanıtan bu satırlar yüzünden uzun yıllar Türk okuyucusu kitabı sansürlü okudu. Yine bu yüzden kitap, eleştirilere maruz kalabileceği gerekçesiyle 2005 yılında ilköğretim öğrencilerine önerilmek üzere hazırlanmış olan 100 Temel Eser arasından çıkarıldı.

Dünya çapında çok okunan ve çok sevilen bu kitabın yazarı Saint Exupéry, kitabı yazdıktan altı yıl sonra Le Petit Prince adlı bir uçakla keşif uçuşu yaparken Akdeniz üzerinde kaybolur ve bir daha kendisinden haber alınamaz. Fransa'da çok sevilen Küçük Prens'in resmi 50 franklık banknotların üzerine basılmıştır.

18 Şubat 2013 Pazartesi

Belkide düşmelisin.....THE FALL

Video klip ve reklamların usta yönetmeni Singh bu kez, sakat bir adam ile küçük bir kızın hastanede yaşadıkları olağandışı aşk hikâyesi ile karşımızda. Adam ve kız kendi aralarında, intikam peşindeki beş kahraman hakkında bir masal uydururlar: Maskeli bir kabadayı, Afrikalı kaçak bir köle, Hintli bir mistik, İtalyan bir anarşist ve bir doğabilimci, ıssız bir adaya sürgün edilmişlerdir. Düşüş, akıl almaz sahnelerin rengârenk canlandırma planlarıyla harmanlandığı son dönem filmler arasında, izleyiciyi görselliğiyle yakalayacak, akıllardan kolay silinmeyecek bir yapıt.

14 Şubat 2013 Perşembe

İyi film ?. Eskidendi...

 Fotoğrafçı L. B. Jeffries, bir araba yarışını görüntülerken kaza geçirerek bacağını kırar.  New York'taki apartman dairesinde zorunlu tatil sırasında arka penceresinden komşularını seyrederek zaman geçirmektedir.
  Jeff, yine seyri sırasında komşusunun, karısını öldürdüğünden şüphelenir. Olayı araştırmaları için fotomodel sevgilisi Lisa ve hemşiresi Stella'dan yardım ister.
  Gerilim türünün usta yönetmeni Alfred Hitchcock'tan türünün klasiği olarak kabul edilen bir başyapıt

12 Şubat 2013 Salı

Bazı öykülerin tadı damağında kalır


Pierre Louÿs (1870-1925), hem romanları, hem şiirleriyle büyük ilgi uyandırmış bir yazın adamıdır. Afroditle (1896) ünlü olmuş, genellikle başyapıtı olarak nitelenen Kadın ve Kuklayla (1898) bu ünü doruğuna çıkarmıştır. Ünlü yazar burada bir yandan İspanyanın kendine özgü havasını yansıtırken, bir yandan da bedensel güzelliği dışında pek bir üstünlüğü bulunmayan sıradan bir kadının, bir adamı nasıl bir oyuncağa dönüştürüp aşağılayabileceğini gösterir. Buna bir de Pierre Louÿsin kendine özgü anlatımı eklenince Conchitayla Mateonun öyküsü bir başyapıta dönüşür

8 Şubat 2013 Cuma

En büyük acılarını hangi rengin arkasına saklayabilirsin ?

1940’ların ABD’sinde, yoksul bir Zenci ailenin küçük kızı Pecola, gözlerinin mavi olması için her gece Tanrı’ya dua eder. Gözleri mavi olursa, çok güzel bir kız olacak, babası içmeyi bırakacak ve annesini dövmeyecek, kardeşi evden kaçmayacak, Pecola’nın yaşamındaki her şey değişecektir... 

1988’de Pulitzer Ödülü’ne, 1993’te de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Toni Morrison, 1970’te yayınlanan ilk romanı En Mavi Göz’de, çok küçük yaşta acımasız ve amansız bir dünyayla tanışan Siyah bir kızın öyküsünü anlatıyor. Aşk, Sevilen, Cennet, Katran Bebek ve Sula adlı romanlarıyla okurlarımızın da en sevdiği yazarlar arasında yer alan Morrison, Siyahların ABD toplumundaki zorlu yaşamını tüm çelişkileriyle gözler önüne seriyor. 

En Mavi Göz, Nobel Edebiyat Ödülü’ne giden yolda atılmış sağlam bir ilk adım.

Baskı Yılı: 1993

Bilirsin; bazıları yetenekli doğar


Boris Indrikov

Boris Indrikov 1967'de Leningrad'da doğdu ve Moskova'da yaşıyor ve çalışıyor  - Rusya.
1991'den - 1997 ye  popüler bilim dergisi "Kimya ve Yaşam" için bir illüstratör olarak çalıştı.
Indrikov 1998 yılından beri  Rusya ve UNESCO Uluslararası Sanatçılar Federasyonu Sanatçıları Yaratıcı Birliği üyesi olmuştur . (İsveç, 2004 Nyköping Rusya ve yurtdışında  bir dizi sergide eserlerini tanıttı (Art-Manezh 2002, 2003, Drommar
Şu anda, Inrikov. boyama, grafik tasarım ve küçük form plastik üzerine çalışmalar yapmakta
Resimleri HORIZON galerisi (Hollanda), ve Rusya, İsveç, Almanya, Fransa, İsviçre, Japonya ve Amerika da çeşitli dönemlerde sergilenektedir.

5 Şubat 2013 Salı

Yaşam yolumuzun ortasında Karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti


Dünya şiirinin başyapıtı "İlahi Komedya", Dantenin Cehenneme, Arafa ve Cennete yaptığı düşsel bir geziyi destanlaştırır. "İlahi Komedya", 14233e ulaşan toplam dize sayısı ile, şiir tarihinin en uzun soluklu şiiridir. Dantenin 1300 yılının 7 Nisan Perşembe gecesi başlayan gezisi bir hafta sürer, Danteye Cehennem ve Araf yolculuğu boyunca Latin şair Vergilius rehberlik eder. Arafın tepesinde Vergilius yerini, Cennette Danteye rehberlik edecek olan Beatriceye bırakır. Dante, Beatriceyi ilk kez gördüğünde kendisi dokuz, Beatrice sekiz yaşındadır. Dante, ömrü boyunca Beatriceye bağlı kaldığı gibi, düşünce dünyasının da esin kaynağı olur Beatrice.
Vergiliusun Aeneis destanını örnek alan ve sıradışı bir aşka mitoloji, tarih ve kutsal metinlerle de desteklenen gerçeküstücü bir ortamda yakılan bir ağıt olarak da değerlendirilebilecek olan "İlahi Komedya"nın, tarih ve felsefeden dinbilime, gökbilimden geometriye uzanan bir ansiklopedi niteliği taşıması da bir başka özelliğidir.

4 Şubat 2013 Pazartesi

Aşk 'ta ne kadar onurlu olabilirsin

2000 HONGKONG-FRANSA  yönetmen KAR WAİ WONG

1962 yılının Hong Kong'u... Yerel bir gazetenin yazı işleri müdürü olan Chau ve eşi, Şangaylıların yaşadığı bir apartmana taşınırlar. Chau, taşınma gününde burada yeni kapı komşusu Li-Chun ile tanışır. Her ikisinin de eşlerinin yardımı olmaksızın eşya taşıyor olmaları ilginç bir tesadüftür. Li-Chun ve Chau, eşlerinin işte oldukları zamanı birlikte geçirmeye ve gitgide daha iyi arkadaş olmaya başlarlar. Neden sonra anlarlar ki, aslında ikisinin eşleri arasında bir ilişki vardır ve aldatılmaktadırlar. Durumu keşfetmek, onları aşk hayatlarını yeniden gözden geçirmeye ve birbirlerinden destek almaya itecektir.