En iyi zamanlardı, en berbat zamanlardı. Bilgelik çağıydı, aptallık çağıydı. İnanç devriydi, kuşku devriydi. Işık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi. Umudun baharıydı, umut.suzluğun kışıydı. Önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu. Doğrudan cennete gidecektik, doğrudan cehenneme gidecektik. Sözün kısası, o zamanlar da tam bu zamanlar gibiydi; zamanın en yaygaracı otoriteleri, iyi veya kötü, her şeyin o güne kadarkinin en yükseği olduğunu iddia ediyorlardı
En iyi zamanlardı, en berbat zamanlardıEn iyi zamanlardı, en berbat zamanlardı. Bilgelik çağıydı, aptallık çağıydı. İnanç devriydi, kuşku devriydi. Işık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi. Umudun baharıydı, umut.suzluğun kışıydı. Önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu. Doğrudan cennete gidecektik, doğrudan cehenneme gidecektik. Sözün kısası, o zamanlar da tam bu zamanlar gibiydi; zamanın en yaygaracı otoriteleri, iyi veya kötü, her şeyin o güne kadarkinin en yükseği olduğunu iddia ediyorlardı. Bilgelik çağıydı, aptallık çağıydı. İnanç devriydi, kuşku devriydi. Işık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi. Umudun baharıydı, umut.suzluğun kışıydı. Önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu. Doğrudan cennete gidecektik, doğrudan cehenneme gidecektik. Sözün kısası, o zamanlar da tam bu zamanlar gibiydi; zamanın en yaygaracı otoriteleri, iyi veya kötü, her şeyin o güne kadarkinin en yükseği olduğunu iddia ediyorlardıEn iyi zamanlardı, en berbat zamanlardı. Bilgelik çağıydı, aptallık çağıydı. İnanç devriydi, kuşku devriydi. Işık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi. Umudun baharıydı, umut.suzluğun kışıydı. Önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu. Doğrudan cennete gidecektik, doğrudan cehenneme gidecektik. Sözün kısası, o zamanlar da tam bu zamanlar gibiydi; zamanın en yaygaracı otoriteleri, iyi veya kötü, her şeyin o güne kadarkinin en yükseği olduğunu iddia ediyorlardıEn iyi zamanlardı, en berbat zamanlardı. Bilgelik çağıydı, aptallık çağıydı. İnanç devriydi, kuşku devriydi. Işık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi. Umudun baharıydı, umut.suzluğun kışıydı. Önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu. Doğrudan cennete gidecektik, doğrudan cehenneme gidecektik. Sözün kısası, o zamanlar da tam bu zamanlar gibiydi; zamanın en yaygaracı otoriteleri, iyi veya kötü, her şeyin o güne kadarkinin en yükseği olduğunu iddia ediyorlardı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder